Yoksul Sabahlar..


"Yoksul Sabahların Ekmeği Gibi.."

İtiraf etmem gereken bir şey varsa o da bu yazının İlkay Akkaya'nın söylediği ve benimde en sevdiğim şarkısından ilham alındığıdır. Bazen bizimde yoksul sabahlarımız olurdu. O zaman buralarda değildik, gurbette yaşardık. Yine aynı memleket ama yabancıysan her yer gurbet oluyor insana. O zamanlar eski zamanlardı ve paralar bugünkü gibi puldan ibaret değildi. Değeri var vesselam. Lakin bazı ay sonlarında paranın ne kadar değeri olursa olsun bir sonu gelirdi ve bizimde ailecek cebimizde bazı zamanlar on liraya yakın para kalırdı. On lira deyip geçmemek lazım simit fiyatından enflasyon tahmini yapacak olursak ki yapmak gerekir bence; simidin tanesi elli kuruş ila bir lira arasında değişiklik gösterirdi..

"Buğusu Titrer Gözümde.."

O zamanlar kahvaltıları normale göre daha yoksul yapardık. Ekmek en değerli nimetiydi masanın. Hele bi' de tazeyse değme keyfine. O ekmeği bölerken bir buğulu buhar yukarı doğru firar ederdi. Onun kokusunu çekmek bile insanı doyurmaya yeterdi ki ailecek zaten biraz da bundan doyardık. Şimdi taze ekmekler bile güzel değil gibi. Bilmiyorum bana mı öyle geliyor yoksa bu bir nostalji safsatası mıdır; ekmek bile lezzetini yitirdi. Tarif etsen içinde un var, su var, tuz var vesaire. Ee, nerede kaldı aynı lezzet? Fakat o zamanlar daha bi' mutlu gibiydi herkes. Unu değirmenden geçiren, suyu oraya getiren, tuzu çıkaran hepsi bir umutla işini yapardı bence. Şimdi baksan fırın gramajı nasıl düşürürüm hesabının derdinde..

"Hal Böyle Olunca.."

Herkes birbirine bir kazık atma bir çıkar gütme peşinde. Hasılı sözün özü değiştik istemsiz. Adaletin bile olmadığı bir yerde kim kime niye katlansın. Herkes kısa yolu seçer. Değişeni gören insan benim ne eksiğim var diyor. Gerçi bu konularda karar merci ve fetva veren kişi ne ben olabilirim ne de bunlar benim haddime olabilir ancak; sorun kalbimizin kararması ve bu kararmanın durmaksızın devam etmesi bence. Yine kanımca insan, insan olmaya muhtaçtır artık..

Neyse ne bana ne? Anlatmak istedim öylesine, dökmek istedim içimden bir zerre-i miskali. Yoksa infilak edeceğim gibi hissediyorum. Zaten insan var olmak ister, fikirlerini duyurmak ister. O sebeptendir ki mağara duvarındaki tasvirlerden tut günümüzdeki sanata kadar gaye budur..

Eyvallah...

Post a Comment

أحدث أقدم